Gülsüm YILDIRIM – Herkes Duysun / BURSA (İGFA) – Doğal kozmetik eserlerinin cildi tahriş etmeyen bitkisel, hayvansal gereçler ve minerallerden oluştuğunu söyleyen Bursa Eczacı Odası Lideri Okan Şahin, Herkes Duysun’a özel açıklamalarda bulundu.
Doğal kozmetik eserlerin paraben, sentetik boyalar, sentetik kokular, silikon, petrol eserleri vb. içerikleri bulundurmadıklarını belirten Lider Şahin, “Organik kozmetik eserler ise hiçbir kimyasal maddeyi bulundurmayan; saklama şartları ve üretim prosesleri dâhil tüm özellikleri, belli şartlara nazaran uygunluğu denetim edilen ve sertifikalandırılan eserlerdir. Yani bir eserin organik olması, o eserin üretim biçimi açısından bilgilendirici bir terim olarak kullanılabilir. Bir kozmetik eserin organik sayılabilmesi için makul oranlarda organiklik içermesi kafidir ve bu oran ülkelere ve eserlerin kategorilerine nazaran değişmektedir” dedi.
Kozmetik eserlerin kullanım müddetinin ekseriyetle 36 aya kadar olabileceğini belirten Şahin, “Bazı durumlarda 36 aydan uzun olabilir ve bu nedenle ambalaj üzerinde son kullanma tarihi yazmayabilir ancak bu eserin sınırsız bir kullanımı olduğu manasına gelmez. Kozmetik eserler açıldıktan sonra 6 ila 12 ay ortasında tüketilmelidirler.” dedi.
“ALERJİK TEPKİLERLE KOLAY KOLAY KARŞILAŞILMAZ”
Organik bakım eserlerinin yan tesirlerinin olabileceğini ve bunların da kaşıntı, kuruluk, yanma, batma hissi, dermatit, ürtiker olabileceğini söyleyen Okan Şahin, “Organik kozmetik eserlerde en mümkün yan tesir alerjik tepkilerdir ama alerjik tepkilerle kolay kolay karşılaşılmaz. Şahsî faktörlere bağlı olarak derinin hassasiyet gösterebileceği birtakım hususlar, gerekli testlerden geçseler dahi buna neden olabilirler. Eserlerin üzerinde yer alan ‘hipoallerjenik’ ibaresi, alerji riskinin en aza indirgendiğini göstermektedir. Yeniden de eser alırken cilt özelliklerine dikkat edilmeli ve eserler saklanma şartlarına uygun olarak korunmalıdırlar.” sözlerini kullandı.
“CİLDİN GEREKSİNİMİNE NAZARAN BAKIM YAPILMALIDIR”
Organik eserlerin sertifikalı olması gerektiğinin ehemmiyetini vurgulayan Şahin, kimyasal içerik bulundurmayan eserlerin cildin bütünlüğü koruduğunu ve bu nedenle sertifikasız eserlerin tercih sebebi olmadığını da belirtti.
Cildin muhtaçlığına nazaran bakım yapılması gerektiğinin de altını çizen Bursa Eczacı Odası Lideri Okan Şahin, “Cildin gereksinimine nazaran cilt bakımı meskende sabah akşam nizamlı olarak yapılmalıdır. Farklı bir mevcut hastalık, hassasiyet vs. olduğunda ise tavsiye edilen profesyonel cilt bakımı aylık olarak gerçekleştirilmelidir. Profesyonel ortamlarda yapılması gereken bu bakımın sıklığı, duruma nazaran yılda üçe kadar düşürülebilir. Düzgün bir cilt bakımı rutini ise öncelikle yüz temizleyici tonik yahut jelle başlar. Akabinde cilt yapısına uygun bir tonik kullanılır. Bu sürece serum yahut maske ile devam edilir. Uygun bir nemlendirici ile de cildi nemlendirdikten sonra güneş kremi ile bakım süreci sonlanır.” diye konuştu.
Asitlerin cilt için kullanımlarının, istenilen tesire ve cilt tipine nazaran değişiklik gösterdiğine dikkat çeken Okan Şahin, en sık kullanılan asitleri ise şöyle sıraladı:
- -Hyaluronik asit: Tüm cilt tiplerinde dolgunluk ve nem verir.
- -Glikolik asit: Solgun ve mat görünümlü ciltleri canlandırır.
- -Laktik asit: Meyyit deriyi soyar.
- -Askorbik asit: Renk eşitleyici ve aydınlatıcıdır.
- -Retinoik asit: Yaşlanmayı geciktirir.
- -Alfa hidroksi asit: Tüm ciltlerinde güneş hasarını giderir.
