BURSA (İGFA) – Prof. Dr. Sinan Uyanık TÜBİTAK 1001 Müsilaj Araştırmaları Özel Daveti ile takviye alan araştırma başlattıklarını ve bu kapsamda gemilerin balast tanklarından numuneler alınarak incelemeler yaptıklarını lisana getirdi.
Yürütücülüğünü Prof. Dr. Sinan Uyanık’ın yaptığı araştırma grubunda BTÜ Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mete Yılmaz, Doç. Dr. Erinç Dobrucalı, Doç. Dr. Gökçe Çiçek Ceyhun, Doç. Dr. Deniz Uçar, Dr. Öğr. Üyesi Volkan Altuntaş ve İstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Muharrem Balcı da yer aldı. Araştırmanın ayrıntılarını ve sonuçlarını paylaşan Prof. Dr. Uyanık, deniz ekosistemini tehdit eden müsilajın farklı mikroorganizmalar tarafından birden fazla dış etkenin bir ortaya gelmesi sonucu ortaya çıktığını ve bunlardan birinin de ağır deniz ticareti olduğunu belirtti.
Normal bir evsel atık suda 3-5 ppm (miligram bölü litre) civarında bulunan ağır metal ölçüsünü, gemilerin balast suyunda 300 ila 500 ppm üzere yüksek düzeylerde tespit ettikleri bilgisini veren Uyanık, eski gemiler ile balast tanklarındaki korozyondan kaynaklanan ağır metallerin, fitoplanktonların gerilime girmesine neden olabileceğini tabir etti. Yaklaşık 50 gemiden aldıkları örneklerde, müsilaja neden olan planktonlardan siyanobakteriler ile diyatomlara çok ağır biçimde rastladıklarını aktaran Prof. Dr. Uyanık, arıtılmış balast suyunda bulunması gereken ölçünün 50-100 katı civarında fitoplankton tespit ettiklerini bildirdi.
Müsilaja neden olan asıl ögelerin karasal kaynaklı, evsel ve endüstriyel atık suların kâfi seviyede arıtılmadan Marmara Denizi’ne verilmesi olduğunu vurgulayan Uyanık, “Deniz nakliyatından kaynaklanan kimi atıkların denetimsiz bir formda denize verilmesi nedeniyle Marmara Denizi’nde besin tuzlarındaki birikim ve artışın müsilajı tetiklediğini düşünmekteyiz. Bizim çalışmamızın ana bulgusu şu: Tekil olarak deniz ticareti müsilaja sebep olmuyor fakat bardağı taşıran son damla olarak düşünüldüğünde bunun da bir etken olduğunu, farklı ülkelerden gelmemesi gereken müsilaja neden olan plankton tiplerinin geldiğini görüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
